Türkiye, şiddetli depremlerde binlerce kişinin hayatını kaybettiği yüzyılın en büyük felaketiyle uğraşırken, bazı siyasetçiler sorumsuzca açıklamalarıyla gündeme geliyor. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağbu isimlerin başında
TÜRK VATANDAŞLARINA VE DEPREM MAĞDURLARINA YARDIM
Özdağ dün sosyal medya hesabından deprem bölgesinden bir görüntü paylaştı. “Suriyeli bir kişi itfaiyecilerin telefonunu çaldı”Özdağ’ın ifadesini paylaştığı kişinin bilmeden Türk vatandaşı olduğu ve depremzedelere yardım ettiği araştırma sonucu ortaya çıktı.
Özdağ’ın paylaşımının ardından açıklama yapan Genç, şunları söyledi: “Ümit Özdağ provokatör. Ben Türk vatandaşıyım. Hırsız falan değilim Diyanet Vakfı hafızıyım. 2-3 gündür depremzedelere yardım yapıyoruz.” söz konusu. Özdağ, bu açıklamanın ardından tweet’ini silmek zorunda kaldı.
“KARDEŞİM NEDEN TAKDİR ETMELİYİM”
olaydan sonra Özdağ, gazeteci Cüneyt Özdemir adlı kullanıcının Youtube kanalına katıldı. Yayında Özdemir, genç hafızın açıklamalarını izledi. “Ne diyorsun Ümit Bey? Suriyeli değil. Özür dilemeyi düşünür müsün mesela?” diye sordu. Özdağ bu soru üzerine üzerine düşen sorumluluğu atarak haberi bir gazeteden aldığını ve gazetenin özür dilemesi gerektiğini söyledi. Özdağ, “Hayır. Neden özür dileyeyim abi. Kimden özür dileyeyim, neden özür dileyeyim. O bir gazete çıkardı ben de gazeteden aldım. O zaman gazete özür dilesin.”açıklama yaptı
Öte yandan Özdağ, hedeflediği kişinin Suriyeli tercümanlara verilen mavi elbiseyi giydiğini savunarak, “Özür dilemeli”söz konusu.
İLK KÖLE DEĞİL
Ümit Özdağ’ın ilk sorumsuzluğu bununla da sınırlı kalmazken, Türkiye birleşik sarsıntının yıkımıyla uğraşıyor. Özdağ, bir kişiyi daha çıkarmak için uyumadan, yemek yemeden canla başla çalışan kurtarma ekiplerine iftira atmaktan çekinmedi. Özdağ dün katıldı TV izleYouTube’da İnanılmaz sözler söyledi.Özdağ, Enkazdan önce AK Partililerin ihraç edildiğini savundu.
Özdağ, “Açıkça söyleyeyim önce AK Partililer atılıyor. Bunu ben söylemek istemezdim ama siz sahada duyun. İnsanlar bağırıyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Burada yapılacak tek şey şudur. yetkiyi orduya devretmek.”söz konusu.
